Kastamonu

Konaklar Şehri
KASTAMONU









Hanları, konakları, medreseleri, türbeleri
ve kendine has lezzetleriyle
Kastamonu,
coğrafi niteliklerini kültürü ve tarihiyle zenginleştiriyor.
Hanlar ve Konaklar şehri Kastamonu’nun eğimli sokaklarında gezerken kendinizi mistik bir hava içinde buluyorsunuz. ‘Evliyalar Şehri’ olarak
ünlü olan
Kastamonu’nun
birçok yerinde
türbe ve ziyaret bulunuyor.


Kastamonu oldukça geniş bir vadi üzerine kurulmuş bir şehir. Birçok ilçesi turizm açısından farklı seçenekler sunabilen yapıya sahip. Kayak yapabileceğiniz, yaylalara çıkabileceğiniz yerlerin yanısıra, denize girebileceğiniz plajlarıyla Kastamonu, Karadeniz’in önemli bir merkezi. Ancak biz ilçelerinden daha çok Kastamonu merkezini anlatmak istiyoruz.
Kastamonu’nun merkezi Karaçomak Barajı’ndan beslenen Karaçomak Deresi’nin iki yanında kuzey-güney yönünde uzanıyor. İki dağ arasındaki bu vadinin sınırını bir tarafta Saat Kulesi diğer diğer tarafta ise Kastamonu Kalesi çiziyor. İki dağ arasındaki nispeten düz alan aynı zamanda Kastamonu’da hayatın en hızlı ve yoğun aktığı yer. Cumhuriyet Caddesi ve meydanı çevresinde yoğunlaşmış olan resmi binaların yanısıra bu hat çevresi tarihi yapılarıyla da önemli bir merkez.

Yaşamın çevresinde şekillendiği Karaçomak Deresi üzerinde kısa mesafelerle kurulmuş olan yaya ve araç köprüleri ile birlikte çay adeta kelepçelenmiş gibi duruyor. Kirlilikten nasibini almış olan derenin kurtarılması için çalışmalar başlatılmış ve hazırlanan bir proje ile önümüzdeki dönemde dere ve çevresinin yeniden düzenlenmesi hedefleniyor. Şimdiki haliyle bile dere yemyeşil bir yolu andırıyor.

İKİ YÜKSEK YAPI:
SAAT KULESİ VE TARİHİ KALE

Tüm Kastamonu’yu kuşbakışı görebileceğiniz iki yer var. Birisi tarihi Saat Kulesi, diğeri de tam onun karşısında yer alan Kastamonu Kalesi. Muhteşem surları ile kentin simgelerinden birisi olan kale, şehrin tarihi merkezi. Dış surları tamamen yok olan ancak günümüze iç surları kalan kale, yaklaşık olarak 120 metre yüksekte bir ana kaya kütlesi üzerine milattan sonra 12. yüzyılda inşa edilmiş. Kentin neredeyse her yerinden görülebilen kale, gece ışıklandırması ile Kastamonu gecelerine inanılmaz bir görsel şölen sunuyor. Kaleye çıktığınız zaman sizi sarnıçlar, zindan, kaçış tünelleri ve Bayraklı Sultan Türbesi karşılar. Bir de Kastamonu’yu kuşbakışı görme fırsatı bulursunuz. Kalenin tam karşısında yer alan tarihi Saat Kulesi ilginizi çekebilecek diğer bir yer.

KONAKLAR İÇİNDE BİR KENT SİLUETİ

Yeşilin binbir tonuyla süslü Kastamonu, tarihi yapılarıylada dikkatimizi çekiyor. Kent merkezi içinde 543 tarihi eserin yaklaşık 400 tanesini 150 yıllık yapılar oluşturuyor. Bu yapıların büyük çoğunluğu da konak. Taş ve ahşap malzemeden kusursuz bir işçilikle inşa edilmiş bu iki ve üç katlı konakların birçoğu restore edilmiş. Herhangi bir sokakta gezerken karşınıza bir konak çıkabiliyor. Kastamonu konaklarının ilginç bir özelliği de dış yüzeylerinde farklı tekniklerin ve sanatların kullanılması. Bu nedenle tek tip bir konak modeli yerine her birinde ayrı bir tekniğin uygulandığı bir çeşitlilik ortaya çıkmış. Tarihi Kastamonu evlerinin birçoğunun restore edildiğini söyledik ancak restore edilmeyi bekleyen çok sayıda yapı duruyor. Kimisinde hala yaşayanlar var kimisi terk edilmiş. Hatta bazıları yıkımları yasak olduğu için yakılmış, yakılmaktan zarar görseler de kurtulmuşlar. Restore edilmiş olan birçok konak bugün restaurant, müze ve otel olarak hizmet veriyor. 1870’li yıllarda Mirliva Sadık Paşa tarafından yaptırılan Liva Paşa Konağı restore edilerek 1997 yılında etnoğrafya müzesi olarak hizmete açılmış. Konağın haremlik ve selamlık olarak iki girişi bulunuyor. Hepkebirler Mahallesi’nde yer alan konak bodrum ve üç kattan oluşuyor. Hükümet Konağı’nın sağında bulunan Konyalı Konağı, Saat Kulesi yolu üzerinde yer alan Mazlumcular Konağı, İnebolu Yolu üzerindeki Kuleli Konak diğer adıyla Corukzade Konağı, Kastamonu Kalesi’nin sağ tarafında kalan Kırkodalı Konağı Kültür ve Sanat Merkezi, kale yolu üzerinde bugün Turizm merkezi olarak kullanılan H. Tahir Efendi Konağı, Sepetçiler Konağı, Konyalı Konağı ve daha nice konaklar Kastamonu sokaklarına değer katıyor.

Hükümet Konağı ve park içinde bulunan Atatürk ve Şehit Şerife Bacı Anıtı kent merkezinin iki önemli yapısını oluşturuyor. Anıt, Kurtuluş Savaşı sırasında Kastamonulu kadınların fedakarlığını simgeleyen şehit Şerife Bacı adına 1990 yılında dikilmiş. 1902 yılında yapılan Hükümet Konağı ise, batı klasizmi ile Osmanlı oryantalizminin özelliklerini barındırıyor. Nasrullah Köprüsü ile derenin öbür yakasına bağlanan meydan kentin merkezini oluşturuyor. Karaçomak Deresi yanındaki bir başka önemli yapı da, Kastamonu Arkeoloji Müzesi. Müze binası 1914-1917 yılları arasında İttihat ve Terakki Cemiyeti Binası olarak yapılmış. İki katlı bu tarihi taş binada Kastamonu ve çevresinde bulunan tarihi eserler sergileniyor. Taş devrine ait buluntular, Roma döneminden kalma sikke ve lahitlere kadar birçok eser burada görülebilir. Müze binası ayrıca 1925 yılında Atatürk’ün Kastamonu’yu ziyaretinde “Şapka ve Kıyafet İnkılabı” ile ilgili tarihi nutkunu yaptığı yer.

EVLİYALARI, MEDRESELERİ VE CAMİLERİYLE KASTAMONU

Yukarıda da söylediğimiz gibi Kastamonu “Evliyalar Şehri” olarak da bilinir. Birçok önemli din adamının türbesi burada yer alıyor. Günümüzde de buraları ziyarete gelenler, dua edenler, dilekte bulunanlar hiç de az değil. Bu türbelerden en önemlisi hiç şüphesiz Hazreti Pir’e ait türbedir. Kastamonu Kalesi’nin hemen arkasında kalan bölgede yer alan Şeyh Şaman-ı Veli Külliyesi, yöre halkının deyimiyle Hazreti Pir Türbesi önemli bir inanç merkezi konumunda. Külliye’nin girişinde bulunan Osmanlı tuğralı kapı ve bahçe düzenlemesi ziyaretçilerin ilk gördükleri yerler. İçerde hem sanduka odası hem de Pir Hazretlerine ait eşyaların sergilendiği Sergi Odası bulunuyor. Bahçede yer alan suyun Zemzem Suyu olduğuna da inanılıyor. Şifa arayanlar için burası önemli bir ziyaret makamı. Hazır buraya gelmişken yakınlarda bulunan Ev Kaya Mezarlarını da gezebilirsiniz. Endüstri Meslek Lisesi’nin yanında bulunan bu kaya blok üzerinde üç mezar girişi ve üç mezar odası bulunuyor. Milattan önce 7. yüzyılda Paflagonyalılar tarafından yapıldığı bilinen şehrin en eski kaya mezarının hemen altının otopark olarak kullanılması da dikkatimizi çekiyor. Kastamonu’nun önemli buluşma noktalarından birini de Nasrullah Cami ve Münire Medresesi oluşturuyor. Nasrullah Cami ve Şadırvanı’nın çevresi hem geniş bir alan düzenlemesi ile bir park görünümü kazanmış, hem de tarihi hanlar ile önemli bir iş merkezi haline gelmiş. Nasrullah Cami’nin kıble tarafında Münire Medresesi bugün hem el sanatları çarşısı olarak günlük yaşamın içinde bulunuyor hem de sanat etkinliklerinin düzenlendiği güzide bir mekan olarak kullanılıyor. 1746 yılında Reis-ül Kuttab Hacı Mustafa Efendi tarafından yaptırılan tek katlı bu yapı ‘U’ şeklinde ve 25 odadan oluşuyor. Odaların önlerinde ise revaklar ve geniş bir bahçe medreseyi tamamlıyor. Kastamonu yöresine özgü el işlerini bu çarşıda görmek mümkün. Ağaç ve bakır işleri, dokuma ve oyma çeşitleri, baharatlar ne ararsanız burada var.

Çarşının girişinde bulunan dev kazan ise Tosya Tekke Hamamı’ndan getirilmiş. Çarşı içinde ebru ve hat sanatçısı Rafet Küllüoğlu eserlerini bir yandan sergiliyor bir yandan da satıyor. Mini bir sergi alanı olan atölyede, ebru üzerine yazı anlamına gelen Akkase örneklerini de görebilirsiniz. Onun bir iki dükkan ilerisinde bakır ustası Ahmet Ortaakarsu el emeği çeşit çeşit bakır eşyalar üretiyor. Ahmet Usta’nın çekiç sesleri sabahın erken saatlerinde medresinin duvarlarında yankılanıyor. Burası özellikle Ramazan’da ve bayramlarda yoğun ilgi görüyor. Ramazan ayı boyunca hafta sonları ney dinletileri gerçekleştiriliyor ve gecenin ilerleyen saatlerinde Kastamonu mistik bir havaya bürünüyor.

EKONOMİNİN KALBİ HANLAR

İpekyolu üzerindeki Kastamonu kuruluşundan bugüne ekonomik açıdan önemli bir merkez olmuştur. Bunu kent merkezinde yoğunlaşan tarihi hanlardan da anlamanız mümkün. Bu tarihi hanların birçoğu bugün hala kullanılıyor. Nasrullah Meydanı’nın batısında bulunan 1460 yılında yapılan İsmail Bey Hanı diğer adıyla Kurşunlu Han, yanındaki Aşir Efendi Han, Belediye Binası’nın sağında kalan Yanık Han, İç Terziler Sokağı’nda bulunan Cem Sultan Hanı ve İsmail Bey Külliyesi içinde bulunan Deve Hanı ilk fırsatta görebileceğiniz yerler. Bu hanların birçoğu hala tüccarlar tarafından kullanılıyor. Kimi satış yeri, kimi depo olarak kimi de sergi alanı olarak ekonomi çarkında yerlerini koruyorlar.

İsmail Bey Külliyesi içinde yer alan Deve Hanı ise bugün restaurant olarak hizmet veriyor. 1460 yılında yaptırılan Deve Hanı, kervancıların develerini bağladığı yermiş. Bugün bile han içinde develerin bağlandığı taşlar görülebiliyor. İsterseniz Kastamonu yöresine özgü yemekleri de yiyebilirsiniz. İsmail Bey Külliyesi içinde yer alan el sanatları sergi ve satış alanı da gezenlerin ilgisini çekiyor. Kanefçe örneklerinin yanısıra, el tezgahında yapılan dokumalar, kumaş üzerine taş baskı çeşitleri hepsi burada görülebilir.

Kastamonu yöresel yemeklerini tadabileceğiniz diğer önemli tarihi bir mekan da Eflanili Konağı. 1910’lu yıllarda yapılan bu tarihi konak 2005 yılından beri restaurant olarak hizmet veriyor. Gazipaşa İlköğretim Okulu yanında bulunandaki mekanın İşletme Müdürü Yavuz Emen, turistlerin kendilerine yoğun ilgi gösterdiğini söylüyor. Yörenin ünlü etli ekmeği başta olmak üzere hindi eti ve cevizle süslenmiş ünlü bandumayı da burada bulabilirsiniz.
Ayrıca katmer, gözleme ve cizleme çeşitlerini, ekşili pilavını tatmanızı öneririz. Ecevit, oğmaç, bulamaç ve tarhana çorbalarından sonra tatlı isterseniz ev baklavası, kaşık helva ve hasüde sizi bekliyor. Eğer uzun süre yemek beklemem hızlı ama lezzetli bir şeyler olsun diyorsanız Kastamonu’nun günlük yaşamına yeni katılan Barutçuoğlu Alışveriş Merkezi’nde bulunan Paşam FoodLand tam size göre. Hem tarihi hem kültürü ile Kastamonu Karadeniz’in coğrafi engellerini aşarak konuklarını bekliyor.

Deve Hanı Kültür Sanat Merkezi: (0366) 212 68 75
Eflani Konağı: (0366) 214 11 18
Paşam FoodLand: (0366) 212 37 38 - 212 86 52

0 Comments:

Post a Comment