Dünya mirası SAFRANBOLU EVLERİ | ||||||
| ||||||
| ||||||
Arkasında bıraktığı üç bin yıllık tarihi ile Safranbolu Evleri; “Hala yaşıyorum, nefesim tükenmedi” dercesine; Roma, Bizans, Selçuklu ve Osmanlı uygarlıklarının kültürünü ve tarihini yaşatıyor. ![]() ![]() ![]() Safranbolu, ismini yörede yetişen safran çiçeğinden almış. Kendi ağırlığının yüzbin katı kadar sıvıyı sarıya boyama özelliğine sahip olan bu çiçek, kimya sanayinde kullanıldığı gibi, baharat olarak sofralarda da yerini alıyor. Maddi değeri çok yüksek olan bu çiçek tohumunun dünyada üretildiği ender yerlerden biri de Safranbolu'dur. Buna karşın Safranbolu evleri bu bitkinin ününü geçen bir tanınmışlığa sahiptir. Yüzlerce yıllık bir süreçte oluşan Türk kent kültürünün günümüzde yaşamaya devam eden en önemli yapı taşları olan Safranbolu Evleri, kentin iki ayrı kesiminde gruplanıyor. Birincisi “Şehir” diye bilinen ve kışlık olarak kullanılıyor. ikincisi “Bağlar” diye bilinen ve yazlık olarak kullanılan bölge. Hemen hemen herkesin bir kışlık bir de yazlık evi var. Safranbolu evinin boyutu ve biçimini belirleyen üç temel unsurdan söz edilebilir; çok nüfuslu büyük aile yapısı, yağışlı iklim, kültürel ve ekonomik zenginlik. Safranbolu evlerinin “çevreye saygılı” olarak tasarlandığı günümüz mimarlarınca sıklıkla vurgulanıyor. Doğa-insan-ev, sokak-ev, sokak-çarşı ilişkileri son derece düzenli ve dengeli olan evler çevreye olduğu ![]() ![]() Tarihi dokusuyla turizm açısından önem kazanan Safranbolu’da alacağınız hediyelik eşyalar bile tarih kokuyor. Bu eşyalardan en önemlisi kapı tokmakları ve eski zaman kapı zilleridir. Safranbolu evlerinin kapılarında tek değil, iki adet tokmak bulunur. Bunlardan daha büyük ve tok olanını beyler kullanır. Bunun sebebi; gelenin bey olduğunu ve ev içersindeki hanımların toplanmaları gerektiğinin ikazını vermektir. Küçük tokmak ise; gelenin bir kadın olduğunu haber vermek için konulmuştur. Bazı evlerde bulunan üçüncü tokmak ise gelenin çocuk olduğunu içerdekilere bildiriyor. Özellikle eskicilerde bulabileceğiniz tarihi tokmaklar, eve götürülebilecek çok değerli Safranbolu hatıralarından biri olabilir. ![]() 17. yüzyılda yapımı tamamlanmış olan Cinci Hanı, Çarşı Bölgesi'nde gezilmesi gereken önemli yerlerden biri. İpek Yolu üzerinde bulunması nedeniyle tüccarların ve gezginlerin uğrak noktası olan Safranbolu, konaklamanın merkezi olarak uzun yıllar görev yapmış. Eski Hükümet Konağı ise iki katlı, görkemli bir bina. İnşaatının tamamlanması 1904 senesine rastlıyor. Safranbolu'nun kale bölgesinde bulunan bu konak, günümüzde müze olarak kullanılıyor. ![]() YÖRÜK KÖYÜ Safranbolu’nun merkezine 11 km. uzaklıkta bulunan Yörük Köyü, Safranbolu'nun küçük bir maketi gibi. Tam bir müze-kent görünümünde olan Yörük Köyü, Safranbolu'nun el değmemiş tarihi güzelliklerini gözler önüne seriyor. Burasının korunmuş kalmasının en önemli sebebi, Yörük Köyü sakinlerinin doğaya ve birbirlerine karşı olan saygılı tutumlarıdır. Zaten çoğu büyük şehirde oturmakta olan Yörük Köyü yerlileri, tatillerini geçirmek için Safranbolu'ya gelirler. Turistlerin en önemli uğrak yerlerinden biri olan bölge, her yıl Eylül başında yapılan 'Yörük Köy Günü'nde gelenek görenekleri yerel halkla beraber görebilmeniz açısından ilgi çekici olabilir. ![]() Safranbolu, yöresel yemekler açısından çok zengin bir bölge. Safranbolu'nun en önemli lezzetleri arasında yer alan 'gözleme'yi tatmak istiyorsanız kesinlikle Yörük Köyü'ne uğramanız gerekiyor. Peynirli, ıspanaklı ve kıymalı çeşitleri arasından dilediğinizi seçebilir; tadı damağınızda kalacak çok güzel bir öğle yemeği yiyebilirsiniz. Bu gözlemeleri başka yerde bulurum diye geçiştirmeyin ve kesinlikle Safranbolu'da deneyin! Kuyu kebabı, yayım makarnası ve su böreği de tatmanız gereken diğer Safranbolu lezzetleri arasında yer alıyor. Safranbolu'nun yemek sonrası tatlıları da çok ünlü. Özellikle 'cevizli yaprak helvası'nın tadına varılması gerekiyor. Ağaç kökü çöven bitkisi ile ceviz-şeker karışımından yapılan bu leziz tatlının tadına varabilmek için damağınızda eritmeniz gerekiyor. Cevizli yaprak helvasının yanısıra ev baklavaları, Safranbolu lokumu ve Çavuş üzümü de Safranbolu’ya has tatlar olarak sofralarda yerini alıyor. Yazı ve fotoğraf: Fatoş VAYNİ |
0 Comments:
Kaydol:
Kayıt Yorumları (Atom)