Piraziz



PİRAZİZ
Giresun'un yaylalar diyarı....





Doğu Karadeniz Bölgesi'nde yer alan Giresun yeşille mavinin kucaklaştığı Karadeniz'in en güzel kentlerinden biri. Horon tadında canlı ve sıcak dostlukların yaşandığı bir yer Piraziz.



Doğal ve tarihi değerler açısından turizme oldukça elverişli bulunan Giresun'un korunmuş ormanları, yaylaları ve akarsuları oldukça ilgi çekici. Bir Karadenizli olarak yolum Giresun’a düştü. Karadeniz’in bir yerini soyutlayarak anlatmak çok zor. Hele bir de bu topraklarda yetiştiyseniz… Karadeniz deyince bütün yolculuk sırasında gördüğüm manzaralar sıralanıyor beynimde. Her gittiğimiz yerden muhakkak güler yüzlü insanlar geliyor aklıma. Güler yüzler ve çalışan kadınlar, erkekler. Ne dostluğu bırakıyorlar ne çalışmayı. Dostlukları kadar sıcak ve güzel yemeklerini tattırmak istiyorlar. Mümkünse sizi evlerine davet ediyorlar. Misafire hürmet burada birçok şeyden önde geliyor. Giresun’un bozulmamış dokusu, yaylalar diyarı Piraziz ruhumuzu okşuyor.

Doğu Karadeniz kıyı şeridinde, Ordu ile Giresun il sınırında kurulu olan Piraziz'in toplam yüz ölçümü 130 kilometrekare.

İlçenin doğusunda Bulancak ilçesi, batısında Ordu ve kuzeyinde Karadeniz bulunuyor. Ordu ile Giresun arasında kurulu olan Piraziz adını kurucusu Piri Dede’den alır.

Piraziz, Osmanlığı İmparatorluğu döneminde Piri Dede-Abdal tarafından 1869 yılında yerleşim yeri olarak kurulmuş. Ordu ile Bulancak arasındaki Piraziz’in aslında 1355-1485’lere kadar giden eski bir yerleşim öyküsü var. Ancak bu tarihlerde daha küçük bir yerleşim birimi olduğu için çevresinde gelişen yerlere bağlı kalmış. Bölgenin merkezi daha sonraki yıllarda Şeyhli, Bendehur (bugünkü Ayıkaşı Mahallesi), Piraziz Erenköyü olmuş. Yörede Erenköy, Abdal, Bendahor ve Piraziz isimlerinin bulunması buranın tarihi ve inanç yönünden önemli bir yer olduğunu gösteriyor. Cumhuriyetin kurulmasından bir yıl sonra, 1924’te bucağa dönüşen Piraziz, 1988 yılına kadar Bulancak İlçesi’ne bağlı kalmış. Bu tarihten sonra ise ilçe olarak tekrar yapılandırılmış. 19 köyü ve 9 mahallesi olan ilçenin 1997 yılında nüfusu 15.167. Ancak büyük kentin cazibesi ve ekonomik sıkıntılar yöre halkının göç etmesine neden olmuş . Piraziz nüfusu azalan bir ilçe olarak karşımıza çıkıyor.

DÖRT MEVSİM YAĞMUR, DÖRT MEVSİM BEREKET

Karadeniz deyince dört mevsim yağan yağmurlar ve engebeli arazisi aklımıza gelir. Piraziz dört mevsim yağmurdan nasibini alır. Hatta kışın yüksek yerlerde kar biraz daha fazla yağar. Karadeniz de olup da düzlük aramanız boşa. Piraziz’de derin vadiler ve dik kıyıların geniş yer tuttuğu bir ilçe. Yüksek yerlerin hep kutsal olduğuna dair bir inanış vardır. Belki de huzuru ve sessizliği oralarda bulduğumuz içindir.

Boztepe, Veli Tepesi, Evliya Tepesi, Kafa Tepesi, Ümitdolu Tepesi, Kalayeri Tepesi, Hasandede Tepesi, Göynük Tepesi, Danalık Tepesi, Dıfrıl Tefesi ve Acut Tepesi Piraziz’in önemli yükseltilerini oluşturuyor. İsimleri de bu tepelerin kutsallığıyla fikirlerimizi doğrular gibi. Bu kadar yeşil alanın olmasını sağlayan şeyse yükseklerden akan bereketli sular, dereler, çaylar.
Domuzderesi, Piraziz Deresi, Kelekderesi ve Çayırağazı Deresi çağıldayarak çevresine hayat veriyor. Bu bereketli topraklarda 600 metre yüksekliğe kadar fındık, kızılağaç, kavak, karaağaç, kestane, kiraz, gürgen ve ceviz ağaçları yetişiyor. Bu büyük gövdeli ağaçların yanısıra eğrelti otu (nam-ı diğer aşk merdiveni), ısırgan, yonca, asma, orman gülü ve benzeri küçük bitkiler de her yerde görülebiliyor. Karadeniz’de yaygın tarım yetiştiriciliği burada da hüküm sürüyor: Ekilebilir alanların çoğunda fındık, bir kısmında da çay yetiştiriliyor. Ekilmeyen alanların önemli bir kısmı orman, diğer kısımları hayvancılıkla uğraşanlar için çayır ve mera olarak kullanılıyor.

Yöre insanı doğanın verdiği tüm kaynakları kullanarak hayatını kazanıyor. Temel geçim kaynağı ekilebilir alanlarda fındık, çay, az da olsa mısır, sebze ve meyve, mera ve otlakların olduğu yerde hayvancılık, yaylalarda arıcılık, ormancılık ve kıyı balıkçılığı. Son yıllarda burada alabalık yetiştiriciliğinde büyük ilerleme sağlanmış. Tam bir Türkiye mozaiği gibi Piraziz. Doğanın tüm nimetlerinden yararlanılıyor. Sadece tarım değil el sanatları da burada önemli bir geçim kaynağı. Örneğin ilçede bulunan avize atölyeleri yurtdışına bile üretim yapıyor.

Piraziz’in sahip olduğu bu güzellikler turizmine yansımamış. İlçenin güzel denizi ve kumsalları güneşli günleri boş karşılıyor ve uğurluyor. Doğa turizmine uygun yapıdaki bu bölge ciddi bir potansiyel.

Eskiden bölge halkının hayvanlarını otlatmak için çıktığı yaylalar, günümüzde temiz dağ havası almak ve şenlikler düzenlemek için alternatif alanlar oluşturuyor. Yayla şenliklerini görmek istiyorsanız Piraziz’e Haziran- Temmuz aylarında mutlaka gidin. Yürüyerek çıkılan yaylaya günümüzde otomobille üç-dört saatte ulaşılabilir. Yaylaya çıkmadan tarihi güzellikleri görmek isterseniz Ayıkaşı Mahallesi’nde Bendehor Kalesi, Pir-Aziz Türbesi, Şeyh İdris Tekkesi, Kozlar Kalesi, Gökçeali Köyü’nde Şeyh İdris’e ait 2 türbe, Akçay Köyü’nde Hasandede Mezarı bulunuyor. Bey Konağı da önemli bir tarihi yapıdır.

Piraziz, büyük kentlerin boğucu atmosferinden uzak, her an nefesinizi teninizde hissettiğiniz huzur dolu bir yer. Yeşillerin arasında, sizleri güleryüzlü insanlar karşılıyor. Sanki hepsini yıllardır tanıyormuşuz gibi bir his uyanıyor. Yöre insanının giyim tarzı genel olarak Giresun karakteristikliğiyle uyumlu.

Konaklama için, Piraziz Park Otel tüm konforu ile sizi ağırlıyor. Konumu itibariyle deniz ayaklarınızın altında. Otelin restaurantı Karadeniz’in muhteşem mutfağını sizlere sunuyor. Piraziz yemekleri genelde sebze ağırlıklı. Lahana çorbası, ısırgan çorbası, keşkek, pezik mıhlaması, yeşil fasulye kızartması sebze yemeklerinden birkaçı.

Karadeniz’e kıyısı olur da Piraziz’in hamsi yemekleri olmaz mı? Hamsi kızartması, tavası, içlisi ve hamsi böreği ile çeşitlilik deniz ürünlerinde de sürüyor. Su böreği, tulumba tatlısı, baklava, fındıklı börek burada sık sık yapılan tatlılardandır.

HER ADIMDA GELENEK VE GÖRENEK

Yörenin kendine has gelenekleri günümüzde de devam ediyor. Örneğin evlenme gelenekleri ve şenlikleri alabildiğine ayrıntılı. Kız istendikten ve söz kesildikten sonra nişan günü gelinle damat ortaya çıkarılır. Gelin adayının sağ koltuğuna Kuran-ı Kerim, sol koltuğuna da kuru pasta türü tatlı konur. Erkek tarafından bir kişi nişan yüzüklerini takar, kurdeleyi keser ve şerbet içilir, dualar edilir.

Düğün davetiyelerinin dağıtılmasında da ilginç uygulamalara tanık oluyoruz. Köylerde davetiye dağıtılırken, davetiyenin yanısıra horoz, tavuk, tatlı ve hediye paketleri de veriliyor. Düğünler genelde Cuma akşamı kına gecesi ile başlar, Cumartesi kız tarafının evindeki eğlence ile devam eder ve Pazar akşamı düğün ile son bulur. İşte kına gecesi gelini ağlatmak için söylenen kına türküsünden bir parça:

Kınamı yoğurdular anam
Hamur ettiler anam hamur ettiler
Benim kız adımı, gelin ettiler
Eyvah anam eyvah anam
Ben gelin oldum

Pirazizliler düğünlerde, eğlencelerde genelde Giresun çiftetellisi, horon sallaması ve Çandır karşılaması gibi yöresel oyunlarını oynuyor. Bu kadar eğlenceyi renklendiren şeyse türküler ve maniler. Mani atışmaları izlemeye değer. Pirlerin kurduğu bu güzel ilçeyi mutlaka görün. Ama gittiğinizde ilk yapmanız gereken şey yöre insanının kendine has şivesini öğrenmek olsun. Bir Pirazizli size ‘haccacuk’ dediğinde anlayınki ‘güzelce’ demiştir.

PİRAZİZ PARK OTEL:
(0454) 361 48 65

0 Comments:

Post a Comment